19 Mart 2012 Pazartesi

Renkli Peçe - Somerset Maugham


Somerset Maugham 1874-1965 yılları arasında yaşamış, oldukça üretken bir İngiliz yazarıdır. Çağdaşlarının aksine süslü değil sade bir yazım tarzını benimsemiş olduğundan belki de çok okunan bir yazardır. Daha çok insanların hikayelerinden etkilenmiş ve eserlerinde de farklı hayat hikayelerine yer vermiştir, eserleri pek çok kez sinemaya uyarlanmıştır. Renkli Peçe de kendisinin bilinen ve sevilen bir eseridir.

Ben kitabı okumadan önce filmini seyretmiştim, Edward Norton ve Naomi Watts'ın baş rollerini oynadığı 2006 yapımı bu filmi izlemediyseniz mutlaka izleyin, hem görüntüleri hem konusuyla dram-romantik türünün çok güzel bir örneği.

Konusuna gelecek olursak, 1920'li yıllarda İngiltere'de yaşayan Kitty annesi tarafından güzelliğini doğru kullanıp zengin bir koca bulmak üzere yetiştirilmiştir. Son derece yüzeysel olan bu genç kadın, gençliğin yavaş yavaş elden gittiğini, kızkardeşinin bir Baron'la nişanlanıp kendisini gölgede bıraktığını görünce, üstüne üstlük ailesinin artık onu bir yük olarak gördüğünü hissedince doktor bakteriyolog Walter'ın evlenme teklifini kabul eder. Walter hiç de yakışıklı olmayan, son derece içe dönük, sessiz bir adamdır, üstelik hükümet adına Çin'de çalışmaktadır ve bir kaç hafta sonra izni bitince oraya geri dönecektir. Bütün bunlar herkesten kaçmak isteyen Kitty'e iyi gelir. Evlenirler ve Çin'e giderler. Ancak daha en başından herşey öyle zordur ki, Walter ve Kitty'nin karakterleri birbirine çok zıttır. Kitty gün geçtikçe bunalmaktadır, ta ki yakışıklı ve karizmatik Charles Townsend ile tanışana kadar.

Kitty hem kendisi hem de Charles evli olmasına rağmen kendisini ona kapılmaktan alıkoyamaz. Yasak ilişki gün geçtikçe körüklenir ve umarsızca yaşanır, gündüzleri Kitty'nin evine buluşmaya kadar vardırırlar işi. Bir gün Walter onları yakalar, Kitty'e karşı olan aşırı sevgisine rağmen gururu baskın çıkar ve Kitty'e korkunç bir teklifte bulunur, ya kendisiyle kolera salgını olan bölgeye gelecektir ya da kendisinden boşanıp Charles Towsend ile evlenecektir, önce Kitty bu teklifi çok beğenir çünkü Charles'ın kendisiyle evleneceğinden emindir ancak işler onun beklediği gibi gelişmez. Böylece Kitty sevmediği kocasıyla ölüm riskini göze alıp kolera bölgesine gitmeye mecbur kalır. İşte burada Kitty sonunda gerçek sevgiyi ve kendini bulacağı bir yolculuğa da çıkmış olur.

Açıkçası roman ve film bazı noktalarda ayrılıyor. İtiraf etmeliyim ki filmi daha çok beğendim, çünkü romanda Kitty Walter'ı sevmeyi hiç bir zaman başaramaz, onun hep fiziksel görüntüsüne taıkılır, Walter'ın ne kendisine olan aşkı ne de iyi yürekliliği onun yüreğinde bir aşk esintisi oluşturamaz, oysa filmde Kitty sonunda Walter'ı gerçekten sever. Film, adeta dramatik bir zirveye ulaşarak son bulur oysa romanda romantizmden ziyade Kitty'nin kişiliğinin olgunluğa ulaşması daha ön planda. Yine de güzel bir roman, Çin'le ilgili kısımlar da güzel, beğeneceğinizi umuyorum, keyifli okumalar:)

8 yorum:

  1. Eren inan kötü oldum şimdi, ne filmini izledim, nede kitabını okudum :(

    Filmi bu gece izlerim, bir fikir sahibi olmam lazım :)

    YanıtlaSil
  2. Aslıcım film benim en sevdiklerimden senin de begenecegini tahmin ediyorum. Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Ben de filmi de kitabı da senin sayende öğrendim.
    Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  4. Okuyancim özellikle filmi seyretmenin tavsiye ederim:)

    YanıtlaSil
  5. ilk kez duyuyorum demeyi hiç kendime yediremiyorum ama maalesef gerçekten ilk ez duydum yazarı ama not ettim er geç sıra gelecek diye umud ediyorum:)

    YanıtlaSil
  6. Her gun yeni yazarlar taniyoruz; Ben de ilk defa bir kitabini okudum kendisinin, umarim sen de seversin:)

    YanıtlaSil
  7. en sevdiğim filmlerden biri… filmi izledikten sonra çok fazla etkisinde kaldığımdan olsa gerek kitabını da okumuştum (genelde tersi daha sık olur da, önce film sonra bile bile kitap pek başıma gelmez). aynen dediğin gibi, kitap ve film özellikle de sonları bakımından pek benzemiyor. filmde hiç olmayıp kitabın sonunda epey yer tutan baba var mesela. ama ben de filmin geldiği noktayı kitaptan daha çarpıcı buldum. çok güzel bir hikaye, çok güzel görüntüler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de en sevdiğim filmlerden biri kesinlikle, harika görüntüler eşliğinde güzel bir hikaye:)film kitaptan daha çarpıcı, bir kaç kere izledim bu filmi:)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...