Japon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Japon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Temmuz 2017 Cumartesi

En Sevdiğim Anime Müzikleri

Orta halli bir anime izleyicisi olduğumu biliyorsunuz. Edindiğim izlenime göre animelerin başarısında müziğin önemi çok, güzel açılış ve kapanış şarkısı olan animelerin başarı şansı çok daha fazla. Ben de beni en çok etkileyen, en sevdiğim ve unutamadığım anime müziklerini listeleyeyim dedim. Bir kısmı izlememin üstünden yıllar geçmesine rağmen hala ara ara dinlediğim, söylediğim şarkılar. Umarım siz de seversiniz:) Resimlerin altındaki satıra tıklayarak youtube'da dinleyebilirsiniz:)


25 Mayıs 2017 Perşembe

Amaama to Inazuma

12 bölümlük animemiz 2016 yılında çıkmış ve TMS Entertainment Stüdyosu tarafından hazırlanmış. Stüdyoya ait diğer animeler arasında Itazura Na Kiss de var. Tür olarak dram, komedi ve slice of life (hayattan kesit) diyebiliriz. Bu anime de mangadan uyarlanmış. Kahramanımız 3 yaşındaki sevimli Tsumugi ve öğretmen babasıdır. Tsumugi’nin annesi yakın bir zamanda vefat etmiştir, babası ona iyi bakmak için elinden geleni yapsa da özellikle yemek konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. Bir gün kiraz çiçeklerinin açısını izlemeye gittiklerinde, parkta lise öğrencisi Kotori ile tanışırlar, Kotori onları annesinin restoranına davet eder. Hocamız çok mecbur kaldığı bir gün Tsumugi’yi buraya götürür, ancak Kotori’nin annesi televizyon programlarına çıkan bir aşçı olduğundan çok yoğundur ve bu nedenle restoran gerçekte açık değildir. Yine de Kotori öğretmeni ve kızını boş göndermez, birlikte güzel bir yemek hazırlarlar ve ardından afiyetle yerler. Bu törensel deneyim o kadar hoşlarına gider ki düzenli olarak buluşup güzel yemekler hazırlamaya başlarlar…

Bu animeye kaç puan vereceğimi bilemiyorum. Öncelikle çizimler, müzik ve jenerik çok güzel, konu değişik, Tsumugi karakteri hem sevimlilik hem gerçekçilik olarak çok başarılı, onu çok sevdim. Yemek yapılan animeler hoşuma gidiyor, burada da yapılan yemeklerin ayrıntılı tarifleri var, o hoşuma gitti. Yalnız konu bir yere gitmiyor, biraz durağan, halbuki animede işlenebilecek konular var, mesela Kotori sanki öğretmeninden hoşlanıyor gibi, veya Kotori’nin bıçak kullanamaması, öğretmenin yalnızlığı vs vs, havada kalmış bazı şeyler. Son bölümde sadece Tsumugi babasının onu çok sevdiğini anlamış oldu ve animemiz de böylece bitiverdi. Yine de animeyi sevdiğimi söyleyebilirim, ikinci sezonu olsa belki konular daha iyi işlenebilirdi. Imdb puanı 7,6. Keyifli seyirler.

12 Mayıs 2017 Cuma

Orange

Orange son zamanların en popüler animelerinden biri. 2016'da yayınlanmaya başlayan anime 13 bölümden oluşuyor, stüdyo ise benim ilk defa karşılaştığım Telecom Animation Film. Stüdyonun daha önce başka bir animesini izlememiştim, ama myanimelist.com'a baktığımda bu işlerin biraz karışık olduğunu görüyorum, stüdyolar bir animenin yapımcısı olup, bir animenin lisansörü olup, başka bir animenin stüdyosu olabiliyorlar vs vs... Orange mangadan uyarlanmış bir anime, türü ise bilim-kurgu, dram, romantizm olarak geçiyor. Açıkçası bir süre "bilim-kurgu"yu görüp izleyip izlememe konusunda tereddüt ettim, ama izleyince gördüm ki, bilim-kurgu ile pek ilgisi yok aslında.

Kahramanımız Naho bir gün ilginç bir mektup alır, mektup 10 yıl sonraki kendisinden gelmektedir, gelecekteki Naho'nun bazı pişmanlıkları vardır ve bunların önüne geçebilmek için Naho'ya bazı tavsiyelerde -ricalarda- bulunmaktadır. Bunlar özellikle o sene okula yeni gelen ve ailevi sıkıntıları olan Kakeru ile ilgilidir. Bir süre sonra bu tavsiyelerin ve pişmanlıkların esas sebebinin Kakeru olduğu anlaşılır. Tabi Suwa, Hagita, Azu ve Takako da bu arkadaş grubunun diğer üyeleri olarak olaya dahil olur. Olaylar Naho ve Kakeru arasındaki aşkın da işin içine girmesiyle daha da karışık bir hal alır.

Ben animeyi çok sevdim, 13 bölüm olmasıyla (normalde 24 dakika, 13. bölüm ise 37 dakika) sıkmadan izleniyor, özellikle kapanış şarkısı çok hoşuma gitti, sözleri de gayet uyumlu animeyle;

When I almost forget my dream, I'm reminded by your tears
You remind me of why I came this far, time and time again
Withering on the embankment, the wind of unrequited love brings a second spring,
Someday I want to bloom on a branch beside you,

Some times you laugh with sad eyes,
Because there are still parts you haven't shown me,

Even on a branch this fragile,
Your future is being born,
Don't cut off the days we haven't seen,
I laugh at the present and reflect, I want to protect you,

When your heart seems like it will break, you can lean on this shoulder,
The burden you shoulder, I will carry it carefully as well,

You are are always a part of my tomorrow,
You become the wind that soothes all my doubts,

If I can cherish you like this, (if my love could stay as it is)
I don't mind if my feelings don't reach you,
Not intertwined, nor untied,
Deep within my heart, teardrops fall

Even on a branch this fragile,
Your future is being born,
Don't cut off the days we haven't seen,
I laugh at the present and reflect, I want to protect
Deep within my heart, I embrace the tears
Because I want to be at your side,
Because I want to be at your side,

***
Bu arada animenin diğer adı "Mirai" gelecek demekmiş. Orange ise grubun önce çıkan ismi Suwa'nın kızıl saçlarına bir gönderme. İmdb puanı 7,6 olan bu anime tavsiye edebileceklerim arasında. Keyifli seyirler dilerim.


12 Nisan 2017 Çarşamba

Barakamon

Kinema Citrus Stüdyosu’ndan çıkan 2014 yılına ait 12 bölümlük animemizin türü için gündelik yaşam diyebiliriz. Sheisu Handa kaligrafi yarışmasında kendi eserini eleştiren müdüre yumruk atınca babası tarafından Goto Adası’na gönderilir. Tokyo’da yaşamaya alışmış olan Handa’ya ada hayatı önce zor gelir. Ancak ada hayatının dezavantajları kadar sıcak kanlı ve yardım sever adalılar, doğal güzellikler, sakin yaşam gibi avantajları da vardır. Handa adaya geldiğinde bu sakinlik içinde bol bol kaligrafi çalışıp kendi tarzını bulmayı ummaktadır ancak başka köy “muhtarının” torunu 4 yaşlarındaki Naru ve liseli Tama ve Miwa gibi yeni arkadaşları onu meşgul etmektedir, bu meşguliyetler her ne kadar onun kaligrafiyle yeterince ilgilenememesine neden oluyor gibi görünse de Handa’yı değiştiren ve belki de kendi tarzını bulmasına yardım eden faktörler olabilir…

Bu animeyi çok sevdim, çok sıcak bir tarzı vardı, klasik aşk, romantizm konularına girmeden, hem de 12 bölümde hiç sıkmayan, gayet keyifli bir anime olmuş, imdb puanı ise 8,4, değişik bir tür izlemek isteyenlere tavsiye ederim. Serinin 2016'da Handa-kun ismiyle ikinci sezonunun yayınlandığını da ekleyelim.

25 Mart 2017 Cumartesi

Sakurasou No Pet No Kanaja (The Pet Girl Of Sakura Dormitory)

J.C. Staff stüdyosuna ait, mangadan uyarlanmış, 2012 yapımı 24 bölümlük bir anime. İmdb puanı ise 8.Konumuza gelirsek, kahramanımız Sorata, Suimei Sanat Üniversitesi’ne bağlı Suimei Lisesi’ne devam etmektedir. Bakmakta olduğu kediler kaldığı yurtta kabul edilmeyince, o da çareyi Sakurasou’ya ( Sakura Yurdu) taşınmakta bulur. Ancak bu herkesin göze alabileceği bir şey değildir, çünkü yurdun adı içindeki “sıradışı” öğrencilerden dolayı pek de iyi anılmaz. Ama Sorata’nın başka çaresi yoktur.

Yurtta kalanlar gerçekten gariptir. Misaka kızımız coşkun enerjisiyle herkesi korkutmaktadır, Jin tam bir kadın avcısıdır ve ahlaksız ilişkilerini utanmadan anlatır, Ryuunosuke ise kendisini odasına kilitlemiş çatlak bir bilgisayar kurdudur. Ancak bu öğrencilerin hepsi neredeyse dâhidir, Misaka kendi animelerini yapan meşhur biridir, Jin onun senaryolarını yazar, Ryuunosuke ( ki kendisi benim 24 bölüm boyunca uzun saçları nedeniyle kız zannetmeme rağmen erkekmiş) ise kendi programlarını yazan başka bir dâhidir. Yurt öğretmenleri ise kendinden başka hiçbir şeyle ilgilenmeyen Chihiro Sensei ‘dir. Sorata tam bu garip kişilere alıştım derken ortaya Maschiro Shiina çıkar. Maschiro görünüşte çok hoş bir genç kızdır ancak kendine bakabilecek olgunlukta olmadığından normal yurtta kalamaz ve son çare olarak Sakurasou’ya gelir. Sorata’yı Maschiro’ya bakmakla görevlendirirler. Sorata bu görevi çoğunlukla yüksünmeden yerine getirir. Zaten bir süre sonra Maschiro’ya hayran olur, çünkü o inanılmaz yetenekli ve çok ünlü bir ressamdır, bir süre manga çizmek istediği için İngiltere’den Japonya’ya gelmiştir. Son olarak, ailesine karşı gelerek sanat lisesinde okuyan Aoyama’nın da kirasının ucuz olması sebebiyle Sakurasou’ya gelmesiyle kadro tamamlanır.

Tür olarak arkadaşlık ve okul hayatı diyebiliriz bu anime için. Benim çok hoşuma gitti bu seri, çizimleri güzeldi, giriş ve bitiş jeneriği ve müzikler iyiydi. Konu olarak çok ilginç olmamasına rağmen bölümleri merakla birbiri ardına izledim. Karakterlerin motivasyonları ilgi çekiciydi, örneğin herkesin dahi olduğu yurtta Sorata biraz komplekse kapılıyor ve hiç ilgisi olmamasına rağmen oyun yapma konusunda çok çalışarak bir yarışmaya katılıyor, belli düzeyde başarı kazanıyor ama –spoiler- sonuçta kazanamıyor. Benzer şeyler Aoyama için de geçerli. Yani klasik “çok çalıştı, azmetti, başardı” senaryosu yapmamışlar ve kaybetmenin psikolojisine eğilmişler, güzeldi bu açıdan. Ama yurttaki arkadaşlık ilişkileri çok güzel, bu tarz şeyleri izlemek çok hoşuma gidiyor, Clannad’da da çok hoşuma gitmişti arkadaşlıkları. Kısacası benden yüksek not alan, sevdiğim ve tavsiye edebileceğim bir anime Sakurasou. Keyifli seyirler :)

Resim: www.turkcealtyazi.org

8 Ocak 2017 Pazar

Golden Time

2013 yılında J.C. Staff stüdyosu tarafından yapılan Golden Time 24 bölümden oluşuyor. Bu arada J.C. Staff stüdyosu Toradora!, Kaichu wa maid- sama ve özellikle de Shokugeki no souma gibi başarılı animeleri üreten bir stüdyo.

Konumuz şöyle; Tada Banri hukuk okumak için Tokyo’ya gelmiştir , burada kimseyi tanımıyordur, ama ilk gün Mitsuo ile tanışır ve hemen arkadaş olurlar. Tanışalı daha bir saat bile olmadan Mitsuo’nun ona takıntılı bir şekilde aşık olan çocukluk arkadaşı Kaga Koko gelir ve Mituo’ya çiçekle saldırır. Mitsuo’nun korktuğu olmuştur, Koko da sırf Mitsuo ile beraber olabilmek için aynı bölümü tercih etmiştir. Mitsuo bu çok güzel ve bakımlı kızdan kaçarken mecburen Banri’den yardım ister, iki arada bir derede kalan Banri okulda kimseyi tanımayan Koko’nun tek arkadaşı olmuştur, bu yakınlık Banri’nin Koko’ya aşık olmasını sağlar. Koko da kısa süre sonra bu aşka karşılık verir. İkili çok mutludur. Bu arada onlardan bir üst sınıftaki Linda’nın davetiyle festival kulübüne katılırlar. Ancak Banri’nin bir sorunu ortaya çıkar, lise son sınıfta köprüden düşen Banri hafızasını kaybetmiştir ve geçmişini hatırlamamaktadır. Ama bir gün geçmişi hatırlamaya başlar ve her şey karışır.

Romantik, okul, dram türündeki bu anime fazla sıkmadan, olayların suyunu çıkarmadan ilerliyor. İmdb puanının da 7,7 olduğunu ekleyeyim. Doğrusu benim animelerde en hoşuma giden şeyler Japonların günlük hayatına dair verilen ayrıntılar ve sıcak, gerçek arkadaşlık ilişkileri. Bu anime daha çok Banri ve Koko’nun yaşadıklarına, özellikle de Banri’nin rahatsızlığına odaklıydı, ama dediğim gibi konu çok ilginç olmasa da sıkıcı değildi, bu yüzden ortanın üstü puan veriyorum  Müzikler, jenerikler, çizimler güzeldi. Ayrıca kahramanlardan biri de 2006 yılında yayınlanan ve studio Madhouse’ın elinden çıkma efsanevi anime “Nana”’nın müzisyen Nana’sıydı. Fraklı bir stüdyonun karakterini kullanmaları ilginç gerçekten.

21 Nisan 2016 Perşembe

Shokugeki no Souma

2015 yapımı 24 bölümlük bu animeden severek takip ettiğim What Happened To Elenda? blogunun sahibesi Elenda sayesinde haberdar oldum. Biliyorsunuz genellikle okul- romantizm türü izliyorum ama son zamanlarda izlediğim animeler birbirinin tekrarı gibiydi, zaten değişik bir tür denemek istiyordum ama bu derece değişiğini de ummuyordum. Türümüz “gastronomi”… :)

Souma’nın babasının esnaf lokantası vardır, hâlihazırda lokantada babasına yardım etmekte olan Souma’nın en büyük hayali bir gün babasından daha iyi bir şef olabilmektir. Souma orta okulu bitirince babası onun ülkenin en iyi mutfak sanatları enstitüsü olan Toutshuki’ye gitmesini önerir. Başta Souma bunu çok gereksiz bulmuştur ancak okula gidince burasının gerçekten çok özel yeteneklere sahip son derece zor bir yer olduğunu görür, bu da onun daha da hırslanmasını sağlar. Önce kaldığı yurtta bir çok iyi arkadaş edinir, biz de bu karakterleri yakından tanıdıkça gastronomi dünyasında yaşadıkları maceraları ve zorlukları daha da merakla takip ederiz.



İmdb puanı 8,4 olan bu son derece enteresan anime hakkında söylenecek çok şey var, öncelikle her bölümü büyük bir merakla ve bir an bile sıkılmadan izledim, bir 24 bölüm daha olsa onları da sıkılmadan izlerdim, bu arada izlerken aşçılıkla ilgili pek çok ilginç şey de öğreniyorsunuz, mesela eti pişerken yumuşatan üç şey soğan, bal ve ananasmış Bir de karakterlerin duygusal boyutu vardı, mesela okul müdürünün torunu ve okulun bir numaralı öğrencisi olan Erina kahramanımız Souma’ya gıcık olmakla birlikte aynı zamanda ilgi de duyuyordu, Souma’nın diğer bir hayranı çekingen ama kararlı Megumi’ydi ve tabi ünlü bir kasap zincirinin varisi olan Nikumi de Souma’ya gizliden gizliye ilgi duyuyordu, acaba Souma kimi seçerdi, bir de bu konulara girmiş olsalar herhalde bir 24 bölüm daha çıkardı. Bunun dışında bu seriden beklemeyeceğiniz şekilde cinsel göndermeler vardı, ilk bölümler oldukça şaşırtıyor insanı ama sonra alışıyorsunuz.

Son olarak serinin şarkılarını çok beğendim, öncelikle ilk 14 bölümün sonunda çalan ve yurttaki öğrencilerin masa başında krem karamel yeyip marshmallowlu sıcak çikolata içerken şarkı söyledikleri kısım çok hoşuma gitti, bir de son bölümlerin kapanışında çalan Sacchan şarkışı) Kısacası değişik bir anime izlemek isterseniz mutlaka tavsiye ederim, özellikle yemek turnuvalarının olduğu bölümler inanılmaz heyecanlıydı.Elenda da bu seriyi çok sevmiş, hatta serinin ikinci sezonu da geliyormuş, üstelik bu sefer Türk yemekleri de olabilirmiş içinde:) Çok merak ettim:) Elenda'nın seri ile ilgili bol resimli yazısını okumak için buyrun :)
Keyifli seyirler

16 Mart 2016 Çarşamba

Suki-tte ii na yo - Say "I love you"

Uzun zamandır anime izleme fırsatım olmamıştı. Tabi ki favorim dram, okul ve romantizm türü:) Suki-tte ii na yo, yani '"seni seviyorum" de' isimli animemiz Zexcs stüdyosu, 2012 yapımı ve 13 bölümden oluşuyor. Ben çizimlerini Kimi Ni Todoke'ye benzettim oldukça, ama o Production I. G. isimli bir stüdyodan çıkmış. Neyse efendim, bu animemiz de bir manga uyarlaması. Kısaca konumuza gelirsek, Tachibana Mei küçükken arkadaşlarıyla yaşadığı tatsız bir olaydan dolayı insanlara güvenmemektedir, hiç arkadaşı da yoktur, kendi halinde bir kızdır. Bir gün tesadüfen okulun en popüler çocuklarından Yamato ile karşılaşır, daha doğrusu istemeden Yamato'ya tekme atar. Kızların ilgisine çok alışık olan Yamato Mei'nin bu garip tavrından etkilenir ve onunla arkadaş olmak ister. Bu da kısa sürede aşka döner, Mei ve Yamato çıkmaya başlar. Ancak bu ilişkinin bazı handikapları vardır, Mei hem çok çekingendir hem de insanlara güvenmekte zorluk çeker, Yamato ise bütün kızların gözdesidir, bir de üstüne Yamato bir mankenlik ajansından teklif alınca işler zora girer. Kısacası kötü diyemeyeceğim ama vasatı da aşamayan bir anime. Konu olarak da Kimi Ni Todoke'ye benziyor ama tabi ki Kimi Ni Todoke çok daha güzeldi. Animenin müziklerini beğendiğimi söyleyeyim. İşte böyle, keyifli seyirler:)

Resim:http://cdn.myanimelist.net/images/anime/11/39777l.jpg

1 Ocak 2016 Cuma

Bin Beyaz Turna - Yasunari Kawabata

Yine sevgili Biblio'nun bir tavsiyesi.(Hatta görseli de onun sayfasından aldım, çünkü benim okuduğum kitap da bu versiyonu:) O da benim gibi sakin, dingin romanları seviyor:) Benim okuduğum, içinde hem Bin Beyaz Turna'nın hem de İzu Dansçısı'nın olduğu, Cem Yayınevi'nden çıkan tahminen 70'li yıllarda basılmış bir versiyonu. Kitap 166 sayfa. Bin Beyaz Turna'da kahramanımız Kikuyi annesi ve babasını kaybetmiş, yalnız yaşayan genç bir erkektir. Babasının kısa bir süre kaçamak yaşadığı bilmiş, feleğin çemberinden geçmiş Hikako ise bir çay seremonisi öğretmenidir ve Kikuyi'yi evlendirmeyi kendisine görev edinmiştir. Ancak Hikako'nun, Kikuyi'nin babası ile uzun süre aşk yaşamış olan güzel Bayan Oota'ya olan kıskançlığı onun niyetlerine yön verir. Kikuyi önce Bin Beyaz Turna desenli çevre takan Bayan İnamura'yı beğense de Bayan Oota'nın kendisine benzeyen kızı Fumiko'nun çekiciliği ve davranışlarındaki gizem onu daha çok etkiler. Bu hikaye Japon inceliğini sonuna kadar yansıtan çok etkileyici bir hikayeydi gerçekten. Japon kültürüne ait bilgiler satır aralarında yer alıyor. Örneğin çay töreninde mevsime uygun olmayan bir çiçeğin yer alışı görgüsüzlük kabul ediliyor:) Çok güzeldi, davranışlardaki gizli anlamların açığa çıkışı, her şey beni çok etkiledi. Japon kültürüne de ilginiz varsa mutlaka okuyun:) İkinci hikaye olan İzu Dansözü de yine yazarın çok ünlü bir hikayesi, hoştu ama ilki kadar etkilemedi beni. Keyifli okumalar dilerim:)

26 Aralık 2015 Cumartesi

Uzak Tepeler - Kazuo Ishiguro

Zevklerimizin çok uyuştuğu sevgili arkadaşım Biblio'nun önerisiyle okuduğum ve her zaman olduğu gibi pişman olmadığım bir kitap daha... Ben Can Yayınları'ndan 1989'da çıkan verisyonunu okudum kitabın. 171 sayfalık kitabın konusu şöyle; anlatıcımız orta yaşlarının sonlarındaki Etsuko, eşi ve büyük kızını kaybetmiştir ve tek başına Manchester'de yaşamaktadır. Küçük kızı Niki annesini bir kaç günlüğüne ziyarete gelir. Dolaşırlarken Etsuko'nun gördüğü küçük bir kız, onu yıllar önce yaşamış olduğu bir olaya geri döndürür. O zamanlar Etsuko Jiro ile evlidir ve 3 aylık hamiledir. Saçiko isminde, küçük kızı Mariko ile yaşayan ve bir Amerikalı ile evlenmek üzere olan genç bir kadınla tanışıp kısa bir süre arkadaşlık etmiştir. Saçiko güzel ama biraz garip bir kadındır. Kitapta anlatılacak pek bir şey yok aslında ama ben kitabı çok beğendim. Son derece usta bir yazar olduğu anlaşılıyor. Kısaca Etsuko'nun farkında olmadan Saçiko'dan etkilendiği ve hayatının Saçiko'nunki ile az da olsa bir paralellik gösterdiğini söyleyebilirim. Etsuko'nun hayatında tam olarak neler olup bittiğini bilmiyoruz ama kızı ile konuşmalarından bazı tahminler yapabiliyoruz. Veya Etsuko açıkça şikayet etmese de gençliğinde yaşadığı acı olayları tahmin edip, eşiyle olan ilişkisini objektif bir gözle izleyebiliyoruz. Yazarın olayları okurun hayal gücüne bıraktığı böyle kitapları çok seviyorum, keyifle okudum, tavsiye ederim:)


20 Kasım 2015 Cuma

His and Her Circumstances (Kareshi kanojo no jijou)

Studio Gainax tarafından yapılan 1998 yapımı animemiz 26 bölümden oluşuyor. Bir manga uyarlaması olup romantik ve okul türünde. Konumuza bakacak olursak, Yukino Miyazawa liseye giden ve gerek başarısı, gerek iyi niyetliliği her konuda dört dörtlük bir öğrencidir. Yukino'nun bu her konuda bir numara oluşu yakışıklı Arima'nın okula gelmesiyle bozulur, çünkü Arima da hem derslerinde hem diğer konularda bir numaradır. Yukino önceleri Arima'ya sinir olur bu yüzden ama sonra Arima ona ilan-ı aşk eder, böylece ikilinin ilişkileri başlar. Özellikle yan karakterlerin sebep olduğu olaylar animede büyük yer tutuyor. Bir de üstüne iki -üç bölümde bir -hatta bazen her bölüm- özet geçiliyor, bazı bölümler sırf özete ayrılmış. İşte bu yüzden ben bu doldurma bölümlerden pek hoşlanmadım, hem konu olarak çok ilginç değildi bu bölümler hem de esas hikayeye katkı sağlamıyorlardı. Yukino ve Arima'nın aşkına odaklanılsa daha iyi olurdu, bir çok bölümde Arima geri planda kalıyordu. Zaten manganın yazarı da animenin daha çok komedi unsurları üzerinde durup bu aşka yeterince yer vermediğini düşündüğünden manganın 7. bölümünden sonrasının kullanılmasına izin vermemiş. Ama çizimleri, şarkıları çok beğendim, işleniş de güzeldi. Kısacası kötü değil ama daha iyi olabilirdi. Keyifli seyirler:)

Resim: http://img.bato.to/forums/uploads/b045ae05fd0aa891bf815a3209dacd54.jpg

22 Eylül 2015 Salı

Ookami Shoujo to kuro ouji - Wolf Girl & Black Prince

12 bölümlük dizimiz 2014 yapımı olup yine okul- romantik türünde. Shinohara kızımız yeni sınıfında yalnız kalmamak için yeni tanıştığı kız arkadaşlarına erkek arkadaşı olduğu yalanını söyler. Kendisine inanmayan arkadaşlarını inandırmak için de rastgele bir fotoğraf .ekip resimdeki kişinin erkek arkadaşı olduğunu söyler. Ama resimdeki kişi okul arkadaşı Sata çıkar. Yalanı ortaya çıkmasın diye Sata ile konuşup durumu anlatır. Sata onun erkek arkadaşı gibi davranmayı kabul eder, tek şartla; Shinohara onun köpeği olacaktır. Sata başkalarının yanında Shinohara'ya harika bir sevgili gibi davransa da yalnız olduklarında çok kaba davranır. Yine de sonunda Shinohara ona aşık olur. Sata'nın bitmeyen odunlukları ile Shinohara'nın bitmeyen "saflıkları" zaman zaman sinir bozuyor. Konu bilindik de olsa 12 bölüm olmasından dolayı çok sıkmıyor, ayrıca müziklerini ve jeneriklerini çok sevdim bu animenin. Kısacası süper diyemesem de bu seri benden geçer not alıyor, keyifli izlemeler:)

Resim:http://static.tumblr.com/4c5d3ea135d889e8a1cf91622936ab71/mn42umz/brsncl8y2/tumblr_static_aslt9sfti0w0w4go0wgs0scwk.jpg

18 Ağustos 2015 Salı

Japon Ne Yapmış - Onur Ataoğlu

Japonya merakımı blogumu takip edenler bilecektir belki. Bu nedenle Japonya'yı Japonları anlatan kitaplara rastladıkça kaçırmıyorum. Onur Ataoğlu'nun Japon Yapmış (2010) ve Japon Ne Yapmış(2011)isimli kitapları da uzun zamandır okuma listemdeydi ama nedense bir türlü fırsatım olmadı. Neyse, demek ki kısmet bugüneymiş.

Japon Ne Yapmış, Çınar Yayınları'ndan 2011 yılında çıkmış, 223 sayfalık bir kitap. Yazarımız 2002 yılında Tokyo Büyükelçiliği Ekonomi Müşavirliği'ne tayin edilmiş, görevi 2006 yılına kadar Japonya'da yaşamasını gerektirmiş. Kitabında bu 3,5 yıl içinde ailesiyle edindiği Japonya tecrübesindeki gözlemlerini anlatmış. Yemek kültürlerinden tutun, festivallerine, hatta tuvalet düzenlerine kadar son derece ilginç bilgiler var. Ancak bunları kuru kuru değil son derece esprili bir şekilde anlatmış, dili çok sıcak, sanki karşınıza oturup sizinle sohbet eder gibi. Bir de dışarıdan kuru bir gözlem değil de kendi kişisel merakı ve girişimciliği ile malzemeyi de kendi bulup çıkarmış adeta. Örneğin Japon arkadaşının bile hiç duymadığı, Kurosawa'nın damak zevki üzerine kurulmuş "Restaurant 9638" isimli restorana bile gitmiş. Bir de söylemeyi unuttum, yazarın Japonya'da yaşam macerası aslında meşhur köpek Hachiko'dan dilediği dilek ile başlıyor, bu hikaye çok hoşuma gitti:) Kitabı çok sevdim, Japonlar ve Japonya üzerine çok şey öğrendim ve okurken çok eğlendim. 2013 yılında yazarın 3. kitabı Japon Yapmış, Türk Gezmiş de çıktı. Sırada yazarın diğer kitapları var. Bir de uzun zamandır takip ettiğim blogu Onur'un Seyir Defteri'ni de şiddetle tavsiye ederim. Keyifli okumalar:)

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Ao Haru Ride

2014 yılına ait bir anime ile karşınızdayım. 12 bölümlük bu anime serisi MBS yapım şirketine ait. Türü romantik, okul ve dram olarak geçiyor. Çizimleri gerçekten çok başarılı. Bana Lovely Complex ve Kimi Ni Todoke'yi hatırlattı. Açılış ve kapanış kısımlarını çok beğendim. Evet gelelim konumuza. Yoshioka ve Kou birbirlerini orta okuldan tanımaktadırlar. O zaman birbirlerinden hoşlansalar da bu duygular açığa vurulmamıştır ve Kou'nun taşınıp okuldan ayrılmasıyla da yarım kalmıştır. Lisede aynı okula gitmeleri ve hatta aynı sınıfa düşmeleriyle birbirlerini tekrar hatırlarlar. Ancak ikisi de çok değişmişlerdir. Kou yakışıklı, kendine güvenli ancak "uzak" biri olmuş, Yoshioka ise kolay arkadaşlık kurabilmek için daha "rahat" ve biraz daha "erkeksi" bir kıza dönüşmüştür. Yine de ikisi de eski duygularından izler taşıdıklarını fark ederler. Özellikle Yoshioka, Kou'ya yardım etmek ve onun eskisi gibi daha neşeli biri olmasını istemektedir.

Ben bu animeyi çok beğendim. Hem çizimleri, hem konusu ile çok tatlı, romantik bir animeydi. Bir de 12 bölümde bütün hikaye çok güzel anlatılıyordu. Bazı 25 bölümlük animelerde bölümleri dolduracağız diye sıkıcı ve gereksiz konulara girilebiliyor. Gerçi bence bu serinin devamı da gelebilir. Kısacası imdb puanı 8,2 olan bu seriyi tavsiye ederim. Keyifli seyirler:)

Resim:http://img1.ak.crunchyroll.com/i/spire4/3dabfbfc682233fe2381ce6f4087ba3e1402342009_full.jpg

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Toradora!

2008 yapımı bu 25 bölümlük animemizin adını mutlaka duymuşsunuzdur. Romantik ve okul hayatı konulu dizinin imdb puanı 8,3. Konumuz ise şöyle; Ryuuji suçlulara benzeyen görünüşü ile göz korkutucudur, gerçekte ise son derece kibar bir çocuktur. Taiga ise "cep boyutlu kaplan" lakabına sahip minyon ama saldırgan diyebileceğimiz ve yine herkesin gözünü korkutan bir kızdır. Bir gün Taiga'nın Kitamura'ya ilan-ı aşk ettiği kağıt Ryuuji'nin eline geçer ve -oralarını tam anlamadım:)- Ryuuji Taiga'nın emrine amade olur, her türlü işini yapmaya başlar, yalnız yaşayan kız için yemek bile pişirir. Sonra ikili samimi ilişkiler kurarlar ve Taiga Ryuuji ve annesi ile yaşamaya başlar. Ryuuji Taiga'nın arkadaşı Minori'den hoşlanmaktadır. Böylece Ryuuji Taiga'ya Kitamura'nın aşkını kazanmasında, Taiga da Ryuuji'ye Minori'nin aşkını kazanmasında yardım etmeye başlar. Ama sonraları aşkın yönü değişir. Doğrusu çok abartılan bu animeyi ben pek beğenmedim, maalesef bence 8,3'ü hiç hak etmiyor. Yine de siz belki seversiniz, keyifli seyirler:)

Resim: http://static.tvtropes.org/pmwiki/pub/images/toradora_main.jpg

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Ouran High School Host Club

Çok meşhur bir anime olan 2006 yapımı Ouran High School Host Club okul,günlük hayat ve biraz da romantik türde, 26 bölümden oluşuyor. Bugüne kadar konusunu biraz antipatik bulduğum için izlememiştim ama animenin imdb puanı 8,4. Konumuz ise şöyle; Haruhi mali durumu çok da iyi olmayan bir aileden gelse de çok başarılı olduğu için süper zenginlerin gittiği Ouran Lisesi'ne kabul edilmiştir, belki de babasıyla ilgili durum yüzünden aslında şirin bir kız olmasına rağmen cinsiyetini belli etmeyen kılıkta daha doğrusu erkek kılığında gezmektedir. Bir gün ders çalışmak için sessiz bir yer ararken Misafir Kulübünün (Host Club)odasına girer ancak kulüp üyeleriyle tartışırken çok değerli bir vazoyu kırar,bunu ödemesine ise imkan yoktur, kulüp üyeleri de onu borcunu ödemesi için Misafir Kulübünde çalışmaya zorlar. Haruhi burda önceleri ayak işlerine bakar ama bir gün o pejmurde görünümden kurtulunca güzel yüzü ortaya çıkar ve o zaman diğer kulüp üyeleri ile birlikte gelen konukları ağırlama görevine terfi eder. Kulübün misafirleri okulun güzel kızlarıdır ve kulüp üyelerinin görevi misafirlerini en iyi şekilde ağırlayarak biraz da onlarla flört etmektir, üyelerin amacı hem hoş vakit geçirmek hem de bundan biraz maddi kar elde etmektir. Kulüp üyelerinden Tamaki ise Haruhi'nin bir kız olduğunu öğrendikten sonra ona ilgi duymaya başlar. Benim animelerde tercihim her bölüm farklı bir tema izlemekten ziyade konunun her bölümde gelişmesi, bu animede ana konu biraz kısır olduğundan sıklıkla alakasız karakterlerle ilgili gereksiz bölümler araya giriyor. Örneğin Haruhi ve Tamaki arasındaki ilişkiye ilk bir kaç bölümde değinildikten sonra bu konuda uzun süre bir gelişme olmuyor ve düğüm ancak son bölümde çözülüyor. Çizimleri, müziği güzel olsa da benim bayıldığım bir dizi olmadı Ouran High School Host Club, zaman zaman da sıkıldığımı itiraf edeyim, yine de geçer not alır.

26 Haziran 2014 Perşembe

KimiKiss Pure Rouge

Yine romantik-okul türünde bir anime ile karşınızdayım. Uzun zamandır anime izleme fırsatım olmuyordu, incelediğim forumlarda KimiKiss Pure Rouge'un aradığım türde olduğunu düşünüp izlemeye başladım. 24 bölümden oluşan animemizin konusu şöyle; lise 2 öğrencisi olan Sanada uzun yıllar sonra bir gün çocukluk arkadaşı Mao'yu evinde görünce çok şaşırır, Fransa'da yaşayan Mao lise son sınıfı okumak için Japonya'ya gelmiştir ve Sanada'larda kalacaktır. Bu haber Sanada'nın en yakın arkadaşı -ve aynı zamanda çocukluk arkadaşları- Aihara'yı da şaşırtır ve sevindirir. Mao, okula ve arkadaşlarına çabuk alışır. Hoshino'dan hoşlanan Sanada'ya aşk tavsiyeleri verir, diğer taraftan da Kai ile olan ilişkisini çözümlemeye uğraşır. Aihara ise herkesten gizlediği Futami'ye olan duyguları ve Satoko ile olan arkadaşlığı konusunda bir karar vermelidir. Bu karışık ilişkiler, Sinema Kulübü olarak okul festivali için çekmekte oldukları romantik film sırasında iyice karışır. Çizimleri güzel olsa da konunun yüzeysel bir şekilde işlendiği, neredeyse son iki bölüme kadar bir yerlere varamayan gelişmelerle adeta sıkıcı bir anime olmuş, romantik-okul türünde çok daha iyi animeler bulabilirsiniz, notum kanaat ile 6:)

2 Mayıs 2014 Cuma

Kaichou wa meido-sama!

Diğer ismi "Misaki is a maid!" olan bu animemiz 2010 yapımı olup 26 bölümden ve Lala isimli -sanırım- 2 ekstra bölümden oluşuyor. Yine tahmin edebileceğiniz üzere türü romantik ve okul. Bu animeyi daha önce bir kaç bölüm izlemiş ve bırakmıştım ancak yokluktan devamını da yeni izleyip bitirdim. Gelelim konumuza, Misaki okul başkanıdır, aynı zamanda hem derslerinde hem sporda, kısacası her alanda da çok başarılıdır, karakter olarak da kararlı hatta sert bir yapıya sahiptir. Misaki annesi ve kız kardeşi ile yaşamaktadır ve geçimlerini sağlayabilmeleri için Misaki'nin de çalışması gerekmektedir. Misaki, Maid Latte isimli kafede çalışmaktadır, bu kafenin özelliği sadece bayan servis elemanı çalıştırması ve onların da seksi hizmetçi kıyafeti giymeleridir. Okulda başarılarıyla bu kadar öne çıkmış olan Misaki tabi ki orada çalıştığının bilinmesini istemez ve bunu bir sır olarak saklar. Ancak okuldaki en yakın rakibi yakışıklı Usui kafayı Misaki'ye takmıştır ve onu takip eder, böylece onun Maid Latte'de çalıştığını öğrenmiş olur. Usui'nin Misaki'yi takip etmesinin tek sebebi rakip olmaları değildir tabi, bilin bakalım diğer sebep nedir? Evet, aşktır diğer sebep:) Usui ile Misaki arasındaki ilişki rekabet ve didişme arasında gidip gelir daha çok.
Bu seriyi değerlendirecek olursam, çizim ve müzikleriyle çok güzel ancak konu her bölümde adım adım ilerlemiyor, romantizme aslında çok da fazla yer verilmiyor, çünkü Usui romantik animelerdeki bildiğimiz iyi çocuk karakterinden biraz farklı, değişik bir tip, "rahatsız edici", bir bölümde bir erkek öğrenciyi öpüyor mesela, Misaki üzerinde de oldukça baskın, belki de bu sebepten bu anime bana fazla romantik gelmedi. Ama imdb puanı yüksek ve sevilen bir anime, puanı 8,1, yapım olarak da oldukça kaliteli, başta da dediğim gibi çizimler ve müzik benim çok hoşuma gitti. Ancak sonu beni pek tatmin etmedi, yine de izlenebilir.

Resim: http://img690.imageshack.us/img690/1455/kaichouwamaidsamaf.jpg

20 Ocak 2014 Pazartesi

Fruits Basket

2001 yapımı ve 26 bölümden oluşan bu seride, kahramanımız lise öğrencisi bir genç kız olan Honda Tohru’dur. Annesini trafik kazasında kaybeden Honda dedesinin yanında kalmaktadır ancak dedesinin evi de tadilata girince dedesi ondan bir süre için bir arkadaşında kalmasını ister. Honda ise durumlarının müsait olmadığını bildiğinden arkadaşlarından böyle bir şey isteyemez ve ormanın derinliklerinde kurduğu çadırda yaşamaya başlar. Bir gün okula giderken ormana yakın bir eve yolu düşer, bu evde okulda yakışıklılığından dolayı Prens lakabıyla tanınan Yuki Sohma, iki kuzeniyle oturmaktadır. Yakışıklılıktan ziyade adeta bir kız gibi güzel olan Yuki aynı zamanda nezaketi ile de dikkat çeker, bir gün Honda’nin ormanda çadırda kaldığını öğrenir, bunun üzerine, çadırın da kullanılamaz hala gelmesiyle, Yuki, kuzeni Kyo ve büyük kuzenleri Shigure’nin ısrarları sonucu Honda onlarla kalmaya başlar, bunun karşılığında da onlara yemek yapıp evi toplar. Bu yakınlık sonucu Honda, Sohma ailesinin sırlarını da öğrenir, Sohma ailesinin bazı fertleri Juunichi lanetine sahiptir, bu lanete sahip kişiler karşı cinsten biri tarafından kucaklanınca 12 Çin burcundaki hayvanlardan birine dönüşmektedir, Yuki fare, Shigure köpek, Kyo ise 12 Çin burcundan biri olmadığı halde efsanede yer alan kediye dönüşür. Honda gittikçe Sohma ailesinin içine daha çok girer ve zamanla aile fertlerini tanır, bu arada nezaketi, sevimliliği ve her zaman gülen yüzüyle özellikle Yuki ve Kyo için çok önemli bir insan haline gelir. Bu arada Meyve Sepeti anlamına gelen animenin ismi ise, Honda’nın küçükken arkadaşları tarafından meyve sepetindeki pirinç topağı olarak adlandırılması. Değişik konusu ve yer yer hafif romantizmiyle sıkılmadan izlenebilecek keyifli bir anime, bu arada serinin müziklerini de çok beğendiğimi ekleyeyim, türün sevenlerine tavsiye ederim, iyi eğlenceler!

24 Ekim 2013 Perşembe

Kızıl Saçlı Anne

Lucy Maud Montgomery'nin romanından uyarlanan 1979 yapımı, 50 bölümlük Japon yapımı bir anime. Çocukken en sevdiğim çizgi filmlerden biriydi, aynı şekilde Küçük Prenses Sara da tavsiye edeceğim harika çizimleri olan çok güzel bir çizgi filmdi. Gelelim Kızıl Saçlı Anne'in konusunda, 19.yy'da Kanada'nın Prens Edward adasındaki Avonlea kasababasında yaşayan Cuthberth kardeşler hiç evlenmemişlerdir, artık yaşlandıkları ve çiftlik işlerinde yardıma ihtiyaç duydukları için bir erkek çocuk evlat edinmeye karar verirler. Ancak bir yanlış anlaşma sonucu kendilerine gönderilen çocuk Anne Shirley olur. Cuthbert kardeşler bu sürprizden hiç hoşnut olmazlar, bu küçük bir kız maddi yükten başka bir şey getirmeyecektir onlara. Ama Anne Shirley geri gönderileceğini duyunca o kadar üzülür ki, üstelik eski evinde hem ev işlerine yardım etmiş hem kendinden küçük çocuklarına bakmıştır, bir süre geri gönderilmek üzere beklerken Cuthbert'ler daha fazla dayanamaz ve Anne'in kalmasına karar verirler.

Anne buna çok sevinir, çünkü artık hem bir evi vardır hem de doğal güzelliklerine adeta aşık olduğu Avonlea'da kalmaya devam edebilir. Bu cıvıl cıvıl, içi içine sığmayan kız Cuthbert'lerin hayatını değiştirir, üstelik ev işlerine de yardım etmektedir. Marilla ve Matthew onu çok sevseler de bunu kendi tarzlarında gösterirler. Bir süre sonra Anne okula başlar, başta Diana Barry olmak üzere bir sürü arkadaşı olur, sınıftaki başarısıyla yakışıklı Gilbert Blythe ile rakip olur, hatta onu geçer. Tek hayali öğretmen olmaktır ancak bu arada sevdiği şeylerden de vazgeçmez; hikaye anlatma kulübü kurar, tiyatroda oynar, hitabetiyle ün kazanıp şehirdeki toplantılara davet edilir, herkesin övgüsünü kazanır, doğaya hayranlığını ve merakını hiç kaybetmez, son derece hassas ve duyarlıdır, gerçi zaman zaman bu aşırı hassasiyeti sorunlara yol açar ama...

Sonuca gelirsek, kesinlikle harika bir çizgi filmdi, huzurlu, sakin ve bence çocuklar için oldukça öğreticiydi. Bir çocuğun hayata farklı bakışı, güzellikleri fark edebilmesi, derslerindeki başarısının yanı sıra kendisini mutlu eden ve ciddiye aldığı uğraşları, arkadaşlarıyla ilişkileri, büyükleriyle sevgi ve daha çok da saygı çerçevesindeki ilişkisi, karşılaştığı negatif kişi ve olaylarla baş etme yolları çok güzel verilmişti. Çizimleri de oldukça şirindi, Anne'in 50 bölüm boyunca yavaş yavaş büyüyüp güzelleşmesini izlemek çok güzeldi, bu klasik çizgi filmi herkese tavsiye ederim:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...