27 Ocak 2019 Pazar
Duygusal Temizlik - Donald Altman
Kuraldışı Yayınları’ndan çıkan kitap şlk çıktığı 2016 Haziranından beri okuma listemde sanırım.
Kasım 2017’sw ikinci baskısını yapmış. 214 sayfalık kitabı Seda Toksoy çevirmiş. Yazar oldukça ilginç biri; psikolog aynı zamandav da eski bir budist
rahip.m Emmy ödüllü bir çocuk programı yapmış.
Kitap dört bölümden oluşuyor,m eski duygusal dağınıklığı görmek ve ortadan kaldırmak, geçmiş kuşaklardan aktarılan
birikintileri iyileştirmek; gündelik temizlik ile yeni duygusal yığıntı oluşumunu önlemek ve son bölüm de huzur, niyet ve bütünlük ile dönüşüm
ve kendini gerçekleştirme.
Açıkçası özellikle ilk iki bölümde diğer kitaplardan iyi bildiğiniz konular işlenmişti, burada kabullenme, olumluya odaklanma,
gevşeme, dopru iletişim vs. gibi konular yer alıyordu. Doğrusıu “bu kitabı okumama çok da gerek yokmuş” diye düşünmüştüm. Ama üçüncü
ve özelelikle son bölüm beni etkiledi. Yine bildiğimiz konulardı belki ama etkileyici bir şekilde yazılmıştı diyeyim. Özellikle frarkındalık konusu üzerinde
çok durulmuş, bu da mutluluğun kaybağı zaten. Farkındalık ve anda kalabilmek, ve tabi niyet, anda olmak ve her hareketi niyet ile yapmak da bununla ilişkili. Yine şükran
duygusu geliyor bunu takiben. Başkalarına yardım da diğer bir tamamlayıcı. İşte bütün bu bildiğiniz basit şeyler kişisel huzur ve mutluluğun kaynağını
oluşturuyor, kitabın özü bu. İlginç bir başka fikir de "paradoksal armağanlar", sahip olduğunuz güzel şeyler için şükran duyuyorsunuz, ama aslında olumlu yönleri de olan negatif görünümlü olaylar için de şükran duyuyor musunuz? Mesela trafiğe takıldığınız için sıkıcı bir toplantıyı kaçırmanız veya grip olduğunuz için sonunda evde kalıp dinlenebilmeniz gibi... Kitabı sevdim, kesinlikle tavsiye ederim, hem okumanuzu hem de içindeki fikirleri uygulamanızı tabi...:)
21 Ocak 2019 Pazartesi
Kar Yağacak - Levi Henriksen
Dan Kaspersen annesi ve babasını çok uzun yıllar önce kaybetmiştir, 30lu yaşlardadır. Biraz pisipisine bir sebepten hapse düşmüştür, çıktığında kardeşinin intihar ettiğini görür. Skogli isimli küçük kasabasına döndüğünde onu buraya bağlayan birşey olmadığını görür, niyeti evini satıp kasabayı terk etmektir. Ama başta tesadüfen tanıştığı güzel Mona ve sonrasında bazı talihsiz olaylar buna engel olur...
Güzel bir romandı, Gül Hanım'ın da yazısında dediği gibi, okurken Norveç'in buz gibi karlı atmosferini hissedebileceğiniz, kahramanların yaptığı gibi bol bol kahveyle içinizi ısıtmak isteyeceğiniz bir roman. Sayfaları merakla çevirmiyorsunuz belki ama değişik ve hoş bir roman. Keyifli okumalar dilerim:)
14 Ocak 2019 Pazartesi
Aşkın Ötesinde - Deniz Erbulak
Romanımızın kahramanı Ferit Yavuz 37 yaşında, zengin ve geleneksel bir ailenin oğludur, şehrin ünlü mütahitlerindendir ayrıca. Renan Rüyet ise 44 yaşında, son derece seçkin ve eğitimli, babasıyla yürüttüğü peysaj mimari işini İstanbul'dan bu iç ege şehrine taşımıştır. Renan ve Ferit birbirinin tam zıddı iki insan gibi görünmektedir. Ancak kader ağlarını örer ve tahmin edebileceğiniz gibi bir şekilde bu iki insan birbirine aşık olur.
Dram kısmı ağır basan hoş bir kitaptı. Ama dramı bana biraz fazla geldi, şartlar daha doğal olabilirdi sanki. Ancak yazarın anlatımını çok beğendim, diğer kitaplarını da okumak isterim, size de tavsiye ederim, keyifli okumalar:)
7 Ocak 2019 Pazartesi
Eski Günler... Nostalji :)
Geçenlerde aklıma geldi bu konu, eşim artık niye film yazısı yazmadığımı sordu, ben de son zamanlarda beni etkileyen bir film izlemediğimi söyledim. Sonra da düşündüm, bir filmi sinemada izlediğimde beni daha çok etkiliyor, ama çok uzun zamandır sinemada film izlemedim, hem gidecek vaktim yok artık hem de biletler çok pahalı artık. Ama sinemadan da eski tadı alamadığımı fark ettim. Eskiden sinemaya gitmek büyük bir heyecandı, İstiklal Caddesi'nde Emek veya Fitaş'a giderdik, hele yazın sinemanın o loş serinliğine girmek ne büyük bir keyifti.
Önce İstiklal Caddesi'nde dolaşılırdı, bilmiyorum ben mi genç olduğum için herşey eğlenceli ve heyecan verici görünürdü yoksa gerçekten herşey eğlenceli ve heyecan verici miydi?:)) O zaman İstiklal Caddesi böyle dökme beton görünmüyordu, ağaçlar vardı, etraf güzel bir dekor gibi görünüyordu. Vakko'nun varlığı bile kalite katıyordu caddeye.
Sinemadan bahsediyordum, Alaska Frigo'yu atlamamalıyız tabi ki:) Sinema çıkışı da İnci'de profiterol yiyerek günümüzü taçlandırırdık. Şimdi bunların hepsi geçmişti kaldı, benim İstiklal Caddesi'nde yapmaktan hoşlandığım pek birşey kalmadı (çok nadiren sergi gezmek dışında), zaten geçmişe ait neredeyse hiç birşey de kalmadı... Bu beni üzüyor işte...:)
2 Ocak 2019 Çarşamba
Aşkın İstilası “Dem” - Metin Hara
Metin Hara ismini duymayan yoktur herhalde. Onun adını önce ilk kitabı Yol ile duymuştuk, ardından da Adriana Lima ile olan aşkıyla. Dem kitabı
aslında Ekim 2016’da çıktı ama ben şimdi okuma fırsatı buldum. Destek Yayınları’ndan çıkan kitap 487 sayfa. Yol kitabında Çıraklık
eğitimi vardı, bu kitapta ise Kalfalık düzeyine çıkıyoruz. Biraz daha yoğun bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Yazar yine bol bol kendi hayatından örnekler veriyor.
Yine bol bol egzersizler var. Beni okurken hep çok pozitif hissettiren bir kitap oldu. Fazla irdelenecek bir kitap değil zaten, konuya ilgisi olanlara tavsiye ederim. Keyifli okumalar:)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)