28 Aralık 2020 Pazartesi
Karanlık Yılbaşı Öyküleri – Derleyen: Orkide Ünsür
Daha önce Orkide Ünsür’ün Lamia; Kan Bağı isimli romanını okumuştum. Yazarı araştırırken bu kitaba rastladım. Konsept çok hoşuma gitti, böyle temalı öykü derlemeleri, hele de yılbaşı temalı korku öyküleri derlemesi şahane bir fikir gerçekten. Mesela cadılar bayramı için de yapılabilir.
Aralık 2017’de Bilgi Yayınevi’nden çıkan 276 sayfalık kitapta 13 genç yazardan 13 öykü var. Bu 13 öykü içinde ilgiyle okuduğum öykü sayısı 2, “fena değil aslında” dediğim de 2 tane var. Geriye kalanlar maalesef kötü. Bazıları resmen zorla yazılmış gibi. Bence Orkide Hanım öyküleri “derlememiş “13 öykü olursa daha etkileyici olur” diye düşünerek, bazı arkadaşlarına “ne olur sen de yaz” diye rica etmiş.
Aslında belirli bir temada öykü yarışması açılıp en iyi 10 öyküyü içeren bir kitap basılabilir… Şimdiden mutlu seneler diliyorum:)
21 Aralık 2020 Pazartesi
İçimdeki Ses - Gaye Boralıoğlu
14 Aralık 2020 Pazartesi
Yeşilin Kızı Anne 2 - Lucy Maud Montogomery
7 Aralık 2020 Pazartesi
Charlotte Bronte Cinayetleri - James Tully
30 Kasım 2020 Pazartesi
Yeşilin Kızı Anne - Lucy Maud Montogomery
23 Kasım 2020 Pazartesi
Plasebo Sensin – Joe Dispenza
Ray
Yayıncılık’tan ilk 2015’de çıkan kitabımız bu yıl 8. Baskısını yapmış. 364
sayfalık kitabı Cengiz Yücel çevirmiş. Yazarın daha önce “Kendiniz Olma
Alışkanlığını Kırmak” kitabından bahsetmiştim. Burada ise konumuz iyileşme
üzerine. İlk bölümlerde beynin yapısı, nöronlar, genler konusunda oldukça
detaylı anlatımlar var. Oralarda biraz sıkıldığımı itiraf edeyim. Ama kitap
genel olarak muhteşem. Yazarın kendisi 23 yaşında çok ciddi bir kaza geçirip
bir daha yürüyememe tehlikesiyle karşı karşıya gelmiş ama inancı ve meditasyon
çalışmalarıyla, ameliyata bile gerek duymadan yeniden yürümeye başlamış.
Kitabın ana
fikri şu; nasıl ki bir hastaya gerçek ilaç denilip plasebo verildiğinde, hasta
ilacın kendisini iyileştireceğine inandığından olumlu sonuçlar elde ediyor;
işte plaseboyu alma adımını atlayıp iyileşeceğinize inanırsanız aynı sonucu
elde edersiniz. Ne çok çabalayın ne de kendinizi tamamen bırakın. Hastalığı
oluşturan zihniniz, ve şu anki zihin yapınızı değiştirmeden iyi olamazsınız,
iyileşebilmek için yeni biri olmalısınız, beyninize tamamen yeni sinyaller
gönderip yeni nöral yollar oluşturmalısınız. Kitapta bunun için yönlendirmeli
meditasyonlar da var. Ve yaşanmış örnekler gerçekten inanılmaz. Özellikle bir
rahatsızlığınız varsa mutlaka okuyun. Yazarın Doğa Üstü Olmak isimli kitabı da
yeni çıktı bu arada. Herkese şifalar:)
16 Kasım 2020 Pazartesi
Rüzgarın Adı; Kralkatili Güncesi 1.Gün – Patrick Rothfuss
İthaki Yayınları’ndan çıkan kitabımız 2007 yılında yazılmış sanırım, en son 11 baskıdaydı. 1973 doğumlu Amerikalı yazar, 735 sayfalık eserini 7 yılda tamamlamış. Roman çıktığı yıl iki tane ödül almış. Üç kitaplık serinin ikinci kitabı Bilge Adamın Korkusu 2011’de çıkmış. Üçüncü kitap ise inanılmaz bir hayran ve editör baskısına rağmen, halen bekleniyor.
Kitabımızın türü fantastik ancak sürekli fantastik şeyler olup bitmiyor, Taht Oyunları tarzında bir fantastiklik mevcut. Kahramanımız Kvothe ihtişamlı geçmişine rağmen, yardımcısı Bast ile, mütevazi bir hancı kimliği ile mütevazi bir han işletmektedir. Tarihçi’nin yolu hana düşer ve Kvothe’nin geçmişini yazmaya koyulur, biz de böylece bu büyülü dünyaya dalarız…
Bitirmesi, hacminden dolayı zaman alan ama okuması çok keyifli bir kitaptı. Büyülü bir dünyaya dalıp orada uzun zaman geçirmeyi seviyorsanız tam size göre… Ayrıca boş bir kitap değil, felsefesi olan bir kitap diyebilirim. Keyifli okumalar dilerim…
9 Kasım 2020 Pazartesi
Aynalı Tılsımlar Dükkanı - Melda Kamhi Kosif
Destek
Yayınları’ndan Ocak 2020’de çıkan kitabımız 152 sayfa. Ben kitabı instagramda
görmüştüm. Arka kapak yazısı, tılsımların da işin içinde olduğu bir mum
dükkanı; mum yapma kursunda biraraya gelen beş karakterin yaşamlarını
değiştirecek kararları vs. ilginç gelmişti. Neyse önce kısaca konuyu anlatayım.
Annesinden kalan mum dükkanı elden çıkarmak durumunda kalan Efsun, son bir mum
yapım atölyesi düzenler, gelen kursiyerlerin hepsinin bir hikayesi vardır,
Efsun’un da hikayesi başkadır, özellikle annesinden kalan günlüğü bulmasıyla
iyice kafası karışır.
Yazar, araya
enerji, renkleri kokular gibi konuları da katarak bir kurgu yapmış, ama konu
çok düz, oldukça tahmin edilebilir, biraz yüzeysel kalmış diyebilirim. Keyifli
okumalar dilerim...
2 Kasım 2020 Pazartesi
Willoughby Ailesi - Lois Lowry
Netflix’in 2020
yapımı animasyonlarından biri olarak izlemiştim Willoughy’leri, imdb puanı 6,4
ama ben oldukça beğenmiştim. Küçük bir ayrıntı, Interstellar’da küçük kız bu
kitabı okuyormuş, bu animasyonda da küçük kız Interstellar isimli bir kitap
okuyor...
Bu kitaba
gelirsek, Arkadaş Yayınevi’nden 2015’de çıkmış, çevirisini Pınar Atik’in
yaptığı kitap sözlük ve kaynakça ile beraber 157 sayfa.
Tim, Barnaby
ikizleri ve Jane, muhteşem Willoughby sülesinden gelmelerine rağmen pek de
muhteşem olmayan (daha doğrusu korkunç edeveynler olan) anne ve babalarından
gerekli ilgi ve bakımı görememektedirler. Bu sorunu çözmeye çalışırken öksüz
bebek Ruth, yalnız şeker imparatoru Kumandan Melanof ve tabi ki sevgi dolu
Dadı’nın da yer aldığı bir maceraya atılırlar...
Hoş bir kitap
diyebilirim ama küçük çocuklara uygun değil pek, alışılmadık gelebilir bazı
fikirler... Örneğin sürprizbozan olacak ama- Tim’in birlikte büyüdüğü üvey kız
kardeşi ile evlenmesi çok gereksiz bir ayrıntıydı bence... Animasyonunu
izlemenizi tavsiye ederim, birebir bir aktarım değil... İyi seyirler, keyifli
okumalar...
26 Ekim 2020 Pazartesi
Tozlu Rüyalar Kitapçısı - Cynthia Swanson
Bu kitabı kapağı
ve adı için almıştım. Martı Yayınları’ndan Ekim 2016’da çıkan 432 sayfalık
romanımızı Esra Yüksel çevirmiş. Bu süper kapak tasarımı Alla Özabat’a ait,
gördüğünüz gibi o kadar başarılı ki kitabı bana aldırdı (yalnız roman 1963
yılında geçiyor ama resim 80-90’lara ait sanki:). Kitabın orijinal adı The
Bookseller...
Kahramanımız
Kitty, Colorado’da yaşayan 38 yaşında bekar bir kadındır, en yakın arkadaşı
Frieda ile bir kitapçı işletmektedirler. Aradığı aşkı bir türlü bulamamış olan
Kitty garip rüyalar görmeye başlar; rüyalarında Lars isimli çok yakışıklı bir
erkekle evli, üçüzleri olan hali vakti yerinde hoş bir kadındır. Kitty bunu
önce bilinçaltındaki özlemlere yorar ama rüyaların ardı geldikçe çözmesi
gereken gizemler ortaya çıkacaktır...
Tahmin edilmesi
kolay ama yine de keyifle okunan ortalama bir kitaptı, 2-3 günde okudum. Eski
zamanda geçmesi ayrı bir hoşluk katmış. Dediğim gibi ortalama bir kitap ama
kapağı o kadar güzel ki kitaplığımda saklamaya değer bence... Keyifli
okumalar:)
19 Ekim 2020 Pazartesi
Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak - Joe Dispenza
Kitabımız Butik Yayıncılık'tan 2020'de çıkmış, 398 sayfa, çevirisini Merve Duygun yapmış. Üç kısımdan oluşuyor; ilk kısım siz bilinci; kuantum ve siz; çevre, beden ve zamanı aşmak, ikinci kısım beyniniz ve meditasyon; üçüncü kısım yeni kaderinize doğru adım adım ilerlemek...
Bu kitap aslında geçen hafta bahsettiğim Seyir kitabını çok iyi tamamladı. Özet olarak eski olduğunuz kişi olarak yeni bir hayat bekleyemezsiniz; yeni bir kader istiyorsanız yeni bir insan olmalısınız. Zararlı özelliklerinizden birer birer kurtulup yerlerine yeni sizin özelliklerini yerleştirmelisiniz. Bunun için meditasyondan faydalnıyorsunuz. Yazar 4 haftalık bir programla size adım adım uygulayacaklarınızı anlatıyor. Meditasyonlar da yazılı olarak verilmiş.
Yazar kendi yaşamından da etkileyici örnekler vermiş. Kuantum yasalarının nasıl da bizim yaşamımızda da etkili olduğunu çok güzel açıklamış. Ben kitabı hakkıyla anlatamadım ama benim düşüncelerimi, bakış açımı çok etkiledi bu kitap. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim, keyifli okumalar...
12 Ekim 2020 Pazartesi
Seyir - Piraye
Seyir eden misin, seyreden mi bu alemde?
Yeni keşfettiğim Burcu'nun blogunda karşılaştım Seyir ile... Burcu kitabı şöyle anlatmış... Onun anlatımından çok etkilenince hemen aldım ben de kitabı...
Mona Kitap'tan 2019'da çıkan roman 348 sayfa. Piraye Erdoğan 1966 doğumlu, aslen işletme mezunu ve daha çok reklam sektöründe çalışmış. Ancak insan zihni, düşünce sistemleri gibi pek çok eğitime katılıp, bilgilerini nefes çalışmalarıyla birleştirip kendi dönüşümünü yaşamış. Sonrasında da oluşturduğu "özgür zihin, özgür nefes" programıyla eğitimler vermeye başlamış.
Kahramanımız Mina 35 yaşında, iyi bir işi olan, gayet donanımlı bir kadındır ama ciddi güvensizlikleri onu yanlış ilişkilere sürükler. Sonunda kaçınılmaz olarak dibe vurur ve şans onu, dönüşümünü başlatacak olan Ma ile karşılaştırır.
Kitabı henüz bitirmedim aslında, daha 150 sayfam var ama fikirler beni çok heyecanlandırdı. Hani hep duyuyoruz anda kalmak, farkındalık vs... Çoğu kişi bu farkındalık (mindfullness) konusunun şişirilmiş olduğunu düşünüyor aslında, hatta geçenlerde depresyonlu hastalarda yapılan bir araştırma, mindfullness egzersizlerinin hastaların çok çok az bir kısmında iyi hissetme sağlayabildiğini okumuştum... Doğrusu anda olmanın biraz abartıldığını da düşünmedim değil, tamam zihnin sürekli konuşmasını, endişe yaratmasını, ya geçmişte ya gelecekte takılıp kalmasını engelliyor... Ama neden?
Dünyayı ilk tanımaya başladığımızda acıdan kaçınmak için deneyimleri etiketliyoruz ve sonunda bu yalan yanlış kısıtlı etiketlemeler prangalarımız haline geliyor, bunlar harici birşey yaşayamamaya başlıyoruz; olasılıklar sınırsızken biz kendi yarattığımız bir hikayeye sıkışıp kalıyoruz. Zihin bize hep aynı şeyleri, aynı düşünceleri, aynı yaşantııları dayatıp duruyor. Bu ilüzyondan çıkmayalım diye hep kendi kalıplarını sunuyor önümüze. Oysa anda kalabilirsek, yani aktif olursak, seçimi biz yapabiliriz; sonsuz olasılıklar içinden ne olacağını biz seçebiliriz; sadece seyircisi olduğumuz filmden çıkıp gerçekten yaşayabiliriz...
İşte kitabın özü bu bana göre... Bunun üzerinden daha farklı fikirler de geliştirilebilir. Gördüğünüz gibi ben kitabı çok beğendim ve çok etkilendim. Hep okuduğumuz ama gerçek hayatla örtüştüremediğimiz fikileri çok güzel açıklamış yazar. Kesinlikle tavsiye ederim, Burcu'ya da bu kitapla tanıştırdığı için tekrar teşekkür ederim..:)
6 Ekim 2020 Salı
Atmaca - Hikmet Hükümenoğlu
Blogumun takipçileri bilir, Hikmet Hükümenoğlu sürekli takip ettiğim ve en sevdiğim yazarlardan birisi. En son 2016'da Aşka İnanmayanlar İçin Aşk Öyküleri kitabını okumuştuk. O günden beri de yeni romanını bekliyorduk. Eylül sonu yüzümüz güldü ve 400 sayfalık Atmaca, Can Yayınları'ndan uçtu geldi.
Hikayemiz 1995'te başlıyor, 2001, 2015 ve 2019 yıllarında da ilerliyor. Ömer 17 yaşında liseli bir genç olarak çıkıyor önce karşımıza. En büyük hayali Ay'a gitmek, annesi ölmüş; ablası, kardeşi ve huysuz babasıyla birlikte yaşıyor. İlk defa o yıllarda içinde uyanmak isteyen bir şeyleri fark ediyor. Zaman geçtikçe, farklı olaylar Ömer'in içindeki o meşum yaratığı dürtüp durur. Ve tabi Ömer'in hayatı da buna göre şekillenir.
Atmaca'yı çok sevdim.Öncelikle Ömer çok gerçek bir karakter, hatta öfke konusu dışında bir tanıdığıma çok benzettim. Karakter gerçek olunca da hikaye çok daha enteresan geliyor, zaten olay örgüsü de son derece ilginç. Romanımız aslen karakterin yaşadığı sürece odaklanıyor; genç bir delikanlıdan orta yaşlı bir erkeğe doğru seyir alıyoruz.
Bu arada yazarımız sürekli okurlarına da güzel sürprizler yapmış, Körburun'daki Onur Öğretmen burada da Ömer'in edebiyat öğretmeni olarak karşımıza çıkıyor. Ve adeta yazarımızın bir imzası olan, her eserinde yer verdiği o gizemli mekan; daracık geçitlerden geçerek ulaşılan o meydan ve ortasında yer alan o garip dükkan burda da var tabi...
Atmaca'yı çok sevdim, yazarın benzersiz tarzı yine okuru adeta esir alıyor. Kitabı 2 günde bitirdim. Size de şiddetle tavsiye ederim, keyifli okumalar dilerim...
28 Eylül 2020 Pazartesi
Beşinci Çocuk - Doris Lessing
140 sayfalık kitabı bir günde okudum. Konu şöyle; 1960larda Harriet 24, David 30 yaşındayken tutucu yapılı çiftimiz tanışırlar, farklı şekillerde büyümüş olsalar da ikisinin hayali de aynıdır; büyük bir evde en az 6 çocukla mutlu bir hayat sürmek... İlk iş banliyöde 3 katlı bir ev alırlar ve evi alır almaz çocuk yapmaya başlarlar. Önceleri her şey mükemmeldir, Harriet’in annesi Dorothy onlarla kalmaya başlar, 1,2,3 çocuk sırayla gelir, tüm aile toplanıp mutlu kutlamalar yaparlar, dördüncü çocuk plansız gelir ama o da sorun olmaz. Beşinci çocukta ise her şey değişir...
Kitabı merakla okudum, olaylar hızlı gelişiyor, yazarın anlatımı, duygusal çözümlemeleri çok başarılı tabi ki... Yalnız eleştirim baskıya, şöyle ki hiç paragraf boşluğu yok, farklı bir bölüme geçiliyor ama hiç ara verilmemiş, bu biraz yorucu oluyor okur için...
Kitabı tavsiye ederim, sürükleyici ve oldukça heyecanlı. Keyifli okumalar...
21 Eylül 2020 Pazartesi
Lamia; Kan Bağı - Orkide Ünsür
14 Eylül 2020 Pazartesi
Yalnızız - Peyami Safa
7 Eylül 2020 Pazartesi
Bağışıklığınızı Güçlendirin - Amy Myers
Öncelikle bu kitabı okumama vesile olan sevgili Küçük Joe'ya ve kitaptan bizi haberdar eden sevgili Güneş'e çok teşekkür ederim...
Aganta Kitap'tan 2019 Eylül'de çıkan 452 sayfalık kitabımızı Tülin Er çevirmiş. Amy Myers bir doktor ve fonksiyonel tıp uzmanı. Üniversite yıllarında bir otoimmün hastalıktan muzdarip olduğunu öğrenince kendi kendine derman olma yolculuğunda müthiş bilgilere ulaşıyor.
Maalesef klasik tıp günümüzde çok gelişmiş olsa da, halen otoimmün hastalıkların bir tedavisi yok, yapılabilen tek şey bağışıklık sistemini baskılayarak sistemin (sözde) kendi kendine saldırmasına engel olarak bir taraftan sizi başka enfeksiyonlara açık hale getirirken bir taraftan da güçlü ilaçların diğer yan etkileriyle baş etmek zorunda bırakmak...
Çoğu doktor beslenmenin hastalığınız üzerinde bir etkisi olmadığını iddia ederken, Amy Myers (ve size daha önce bahsetmiş olduğum Medikal Medyum Anthony William) gluten ve süt ürünlerinin korkunç etkilerinden bahsediyor... Ayrıca baklagiller, tahıllar, tohumlar ve kafeinin de olumsuz etkilerini açıklıyor. Sonuçta otoimmünite skalasının bir noktasında olabilecek herkese 30 günlük bir program öneriyor...
Sadece beslenme değil kişisel bakım ürünleri, ağız bakımı, hava-su temizliği, toksik küf gibi gizli kalmış noktalara da açıklık getiriyor.
Kitapta 30 günlük program için menü ve tarifler de var (ama bunları ben ülkemiz için çok uygun bulmadım, bizde olmayan ürünler çok). İyileşme hikayeleri de var ayrıca. Desteğe ve danışmaya ihtiyaç duyarsanız Amy Myers MD (web sitesi, facebook ve instagram) olarak arayabilirsiniz. İnstagram üzerinden sorduğum bir soruya hemen cevap aldım ben...
Kitabı nadirkitap'tan aldım. Bir rahatsızlığınız olmasa bile kitabı okumanızı şiddetle öneririm. Otoimmün rahatsızlığınız varsa mutlaka okumalısınız... Sağlıklı günler, keyifli okumalar:)
31 Ağustos 2020 Pazartesi
Turtanın En Tatlı Yeri - Alan Bradley
24 Ağustos 2020 Pazartesi
Bukalemun - Nuray Atacık
17 Ağustos 2020 Pazartesi
Fener Balığı - Nuray Atacık
Yine severek takip ettiğim Arakolpa Blogu’nda görüp okumaya karar verdiğim bir kitap...Oğlak Yayınları’nın Maceraperest Kitaplar serisinden muhteşem bir polisiye ile karşı karşıyayız... Nuray Atacık, 1967 İstanbul doğumlu, İTÜ Elektrik Mühendisliği mezunu ve 25 yıl da mesleğini yapmış. Bu da -inanılmaz ama- yazarın ilk romanı. 500 sayfalık kitabımız 2017’de çıkmış. Hikayemiz bir taraftan orta yaşlardaki kendini yoktan var etmiş ama fırsatları da asla kaçırmayan hırslı iş adamı Barlas Türkkan üzerinden ilerlerken, bir yandan da İstanbul Emniyeti Cinayet Bürosu ekibi ve üzerinde çalıştıkları bir torbacı cinayeti üzerinden ilerliyor. Cinayet Büro ekibinin 4 üyesi üzerinde de durmuş yazar. Onların hayatları, yaşadıkları ilişkiler, gizli kalmış arzuları... Bir kere kitapta satır aralarında özellikle polislikle ilgili bir hayli bilgi var, yazarın ya çok yakını bir polis veya bayağı derin bir araştırma yapmış dedim, bu durum kitaba çok büyük bir artı katıyor, bu gerçekçilik size adeta gerçek bir olayın içindeymişsiniz hissi veriyor... Cinayet 350 sayfa civarında çözülüyor ama gizem çözülmüyor, öyle çetrefilli bir durum var ki kitabın sonunda ben hala netleştiremedim. Ama bu, okuma keyfinizden bir şey götürmüyor. Sonuç olarak, kitabı çok sevdim, 500 sayfa 2 günde su gibi aktı. Kitabın devamı da varmış, Bukalemun aynı ekibin çözmeye çalıştığı başka bir olay üzerine sanıyorum. Polisiye severlere Fener Balığı’nı şiddetle öneririm...
10 Ağustos 2020 Pazartesi
Kitapçı Dükkanı - Deborah Meyler
3 Ağustos 2020 Pazartesi
Evvel Zaman İçinde - Tom McNeal
27 Temmuz 2020 Pazartesi
Ateş Gecesi - Reşat Nuri Güntekin
20 Temmuz 2020 Pazartesi
İkizlerin Zamanı - M. Weis, T. Hickman
13 Temmuz 2020 Pazartesi
Kayıp Kedi İlanı - Hanzade Servi
6 Temmuz 2020 Pazartesi
Bu Şehirde Kimse Yok Mu? - Rövşen Abdullaoğlu
[*Epigraf, Bir eserin veya bir bölümün başlangıcında yer alan cümle, alıntı ya da şiirdir. Epigraf; ön söz, özet ya da aynı alandaki başka metinlere gönderme amacıyla kullanılabilir. Kurgu eserlerde, eserin içeriğine uyumlu kurgulanmış epigraflar kullanılabilir. (vikipedia)]
Resim 2:https://www.ensonhaber.com/kitap/bestseller-rovsen-abdullahoglu-ile-yeni-romanini-konustuk
29 Haziran 2020 Pazartesi
Kaderin Kodu - Ünal Güner
Ünal Güner youtube'da videolarından veya televizyondan tanıyor olabilirsiniz. Kendisi judo kökenli bir kişisel gelişim uzmanı diyebilirim. Ben ara sıra youtube'dan izliyordum kendisini, kitabı olduğunu öğrenince okumak istedim.
Kaderin Kodu 2018'de çıkmış, ben 26. baskısından okudum. Destek Yayınları'ndan çıkmış, 172 sayfa, kolay okunan bir kitap. Bu arada kapağına bayıldım. Kitap 6 bölümden oluşuyor, özellikle bilinçaltımıza bilinçsizce verdiğimiz mesajlar üzerinde durmuş, ya da benim ilgimi en çok orası çekti. Örneğin kullandığımız kelimeler, mesela ben "aynen, kesinlikle" kelimelerini çok kullanıyorum; aynı kalma isteği, aynısını yaşama ve esneklikten yoksunluk oluyor bunlar. Kullandığımız kelimelere dikkat etmeliyiz yani:) Söylediğimiz, ağzımızdan çıkan sözlerin bağlayıcılığı da ilginç...
Kitapta ayrıca elementler, sağlığımıza etkileri, bedene bakarak hayatı okumak, el, yüz ve ayaklardan sağlık durumu ile ilgili bilgi alabilmek gibi konular da var. Ben kitabı çok beğendim, sade ve öz bir kitap olmuş, konuyla ilgisi olanlara tavsiye ederim, keyifli okumalar:)