Yeter Diyelim...
İçim hiç rahat değil, bir türlü rahat etmiyor. Geçen gün yaşanan korkunç olayı duymuşsunuzdur haberlerde veya sosyal medyada, benim olayı tekrar etmeye dilim varmıyor, kısaca bir hayvanın hunharca, işkence ile öldürülmesi. Şahıs 300 TL para cezası ile salıverildi. Üniversite öğrencisiymiş, yaptığı bu olay ilk değilmiş. Yeter artık diye bağırmak istiyor insan, bu kaçıncı? Hatırlarsanız bir, iki sene önce benzer bir olay İzmir’de yaşanmıştı. Bunun yanı sıra yine sosyal medyada belediyelerce veya resmi kurumlarca yapılan hayvan katliamlarını da okuyoruz, insanın aklı almıyor. Genelde bu tip olaylara “bu duyarlılık insanlara yapılanlara neden gösterilmiyor, bir kedi ölmüş ne var, şu kadar insana şöyle oldu…” gibi tepkiler verilebiliyor. Öncelikle kendini savunamayacak bir canlıya bunun yapılması hiçbir anlayışa sığmaz, ikincisi hayvanlara eziyet eden kişilerin gelecekte bu şiddeti insanlara uygulamasının çok kuvvetli bir ihtimal olduğu bilinen bir gerçektir. Psikopat kişilerin en önemli özellikleri empatiden yoksun olmalarıdır, empati yoksunu bir kişi de her şeyi yapabilir. Sevil Atasoy
şu yazısında hayvanlara işkence etmek ile insan katili olmak arasındaki ilişkiyi çok güzel anlatmış.
Benim değinmek istediğim bir nokta da caydırıcılıkta biraz yaratıcı olunması artık, bu şiddet olayları hepimiz için bir tehdit, bu olaylardan rahatsız olmak için illa hayvansever olmak şart değil. Söz konusu kişilerin okuldan atılması, para cezasına çarptırılması yetmez. Bence bu kişilerin psikolojileri incelenmeli, aileleri incelenmeli, psikolojik veya psikiyatrik tedavi altına alınmalılar, hayvan barınaklarında gözetim altında çalıştırılmalılar ve ileriki hayatlarında takip altında olmalılar. Artık gerçekçi çözümlerle bu olayların önüne geçilmesini istiyorum, gerekirse bu kişiler teşhir edilsinler, en azından toplumun tepkisinden çekindikleri için bu eylemleri yapmasınlar.
Şuradaki kampanyada hayvanlara yönelik şiddetin kabahat değil suç kapsamına alınması için imza toplanıyor, siz de imza verebilirsiniz. Ayrıca bugünlerde yine bu amaç için yürüyüşler yapılması planlanıyor, sesimizi duyuralım.
Dündü galiba, Cüneyt Özdemirin programında öğrendim. Oradaki avukat da aynı noktalara parmak bastı. Özellikle de bugün bir hayvana yapılanın ileride bir insana yapılma ihtimalinin hep göz ardı edilmesinden... Hakim ve savcıların bizi, mahkemeyi hayvan konularıyla uğraştırmayın, bir sürü işimiz var dedikleri ise çok acı bir gerçek...
YanıtlaSilNardacım bunu göz ardı ediyorlar ama inşallah 5 yıl sonra "çok daha ciddi bir olay" olduğunda "5 yıl önce de aynı şeyi kediye yapmış," demezler...yorumun için teşekkür ederim.
Silhaklısın valla. artık oldukça bir gerileme var bizde hayatta hukukta yaa. ses duyurmak hakısın. imza kampanyası sağol bilmiyodum.
YanıtlaSil(bissürü türk edebiyatı yazdım ama görmüyoon)
:)
sırf bizde mi deep? insanlar olarak kendimizi medeni zannediyoruz ama yok hiç değiliz... teşekkür ederim. (hızına yetişemiyoruz..:)
SilSadece bizde değil dünyanın her yerinde çaresiz olana bu şiddet var Eren. Yüreğim kaldırmıyor inan, bir canlıya ne olursa olsun yapılan her kötü eylemi kınıyorum. Bazen avaz avaz bağırmak istiyorum, bu vahşeti yapana insan demiyorum zaten. İnan bizim bilmediğimiz çok daha kötülerini yapmıştır o ve devamda edicektir. Mutlaka bir şeyler yapılmalı içim sızlıyor ya :(
YanıtlaSilÇok haklısın Aslıcım, duygularını aynen paylaşıyorum, hukuğumuzun bu gerçeğe sırtını dönmüş olması ise çok acı, inşallah durum bir an önce değişir...
Sil